6 Aralık 2012 Perşembe

MASAL EVİ...



 Geçen hafta akşam üstü kapımız çalındı... Kapıyı açtığımda karşıma çıkan hanımefendi yüzündeki tatlı gülümsemesi ile bana şunları söyledi ''Bu masal evi gibi şirin yerin içinde neler yaptığınızı merak ediyorum, öğrenmek için kapınızı çaldım.''


Nasıl mutlu oldum anlatamam, hemen içeri buyur ettim tatlı bir sohbet eşliğinde masal evinin içinde neler yapıldığını gösterdim... 

Sizler de görmek ister misiniz?


Galvanizlerimiz peçetelerimizle renkleniyor...




Raflarımız kavanozlarımızla doldu.


Duvarlarımızda objelerimiz yavaş yavaş yerlerini alıyor.


Sevgili Ece ile ilk tanıştığımızda kendisinden aldığım panoyu boyamak bu zamana kısmetmiş...



Askılara da el attık bu arada,




Yılbaşı hazırlıklarımızı da başlattık tabiki...


Sizlere öğrencilerimi tanıtmaya devam edeyim. Pınar'cım çalıştığı için Cumartesi günü geliyor atölyeye, bloğumuzda resmini yayınladığım ilk çay kutusu Pınar'a aitti... İş yerindeki seyahatleri yüzünden 3 hafta aksayan çalışmalarına yeniden ve büyük bir heyecanla başladı yine...


Çok kıskanıyorum, ben yokken neler yapmışsınız... Yapmak istediğim çok şey var nasıl yetiştireceğim, acaba işi bırakıp sürekli atölyeye mi gelsem diyor.. Canım Pınar'cım o gülen yüzün ve sıcak enerjinle sen her ikisini de halledersin merak etme :))

Bir de Tuğçe'miz var... Aslen Ankara'lı ama işi dolayısı ile kendisi İstanbul'da yaşıyor... El sanatları ile uğraşmaya da bayılıyor.


Bu güzel sepeti işlediği kanaviçelerin iplerini koymak için boyadı... 


Elçin Hanım'ın çay kutusu da süper değil mi?


Daha bitmedi... Yapılan o kadar çok şey var ki...

Zerrin Hanım'ın tabloları ve çatır çatır çatlayan tepsisi :))



Emine Hanım arada ufak panolar yapıyor ama asıl hedef evdeki eşyaları revize etmek...


Bu hedefe ulaşmak için zigon  sehpalarla işe başladı bile,







Ümit Hanım'ın vazosuna ne demeli...




Büyük bir titizlikle dokudu sanki, bir de galvaniz sepet boyadı ki görünce bayılacaksınız... Sapındaki rafyalama bitmediği için yarım hali ile fotoğraflamak istemedik, bir sonraki yazıya kadar azıcık merak edin :))

Şehnaz Hanım tam formunda, ev ödevleri inanılmaz düzenli yapılıp geliyor. 



Bu arada öğrendiği teknikleri bir arada kullanmayı da ihmal etmiyor...


Bu ay atölyemizde bol bol transfer yaptık... Farkımız futbolcu değil resim transfer etmekti :))




Yukarıdaki tabloya bakınca ''Aaa camdaki yazıyı düz basmayı unutmuşlar'' demeyin... Bu resimde özellikle öyle bıraktık, içeriden dışarıya bakmak istedik.




Senay Hanım'ı hatırlayacaksınız, eteklerinden kelebekler uçuşan rüya gibi bir pano yapmıştı. Bu kez anneciğinin işlediği kurdele nakışı panolar için çerçeveler hazırladı. 




Ve ve ve gelelim finale...

Yine Senay Hanım'ın çalışması, ama bu çalışmada hem ahşap boyama yapıldı, hem tuğla örüldü hem de kiremit imal edilip çatı döşendi... Nasıl mı?


İlk önce kabartmada kullandığımız hamurumuzu renklendirip tuğlalarımızı ve kiremitlerimizi kesip şekillendirdik... Sonra parçaları teker teker yerleştirdik.



Senay Hanım alt katta kafe üstünde de ev olsun istedi... Elimizdeki küçük objeleri değerlendirerek bunu başardık sanırım... Bakar mısınız çatımıza küçük bir kuş da yuva yaptı..




Sadece bununla da kalmadı tabi... Poşetliğin yanına boyanacak kavanozları koymak için bir de raf yapıldı...


Eveeet, tabiiki bitmedi... daha yapılan, devam eden ve tasarlanan bir çok projemiz var. Onları da tamamlandıkça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz...

Sizlere kendim için yaptığım keçe çantamla veda edeyim. Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın ve sevgiyle kalın...

Süeda Erduran