21 Şubat 2013 Perşembe

AĞAÇLAR BUDAKLARIMIZI KISKANDI :)))


20 Şubat 2013 Çarşamba saat 09:00 tüm hazırlıklar tamamlanmış, misafirlerimizi bekliyoruz. İlk misafirimiz Sibel Hanım, hemen ardından Çiğdem Hanım ve Emine Hanım derken, Hayrunisa Hanım Isparta'dan gelerek bizleri çok mutlu etti. Sabahın o serin havasından kurtulmak için hemen sıcacık çaylarımızı alıp sohbete başladık bile...




Çaylar içilirken bir yandan da çalışılacak objeler seçilip hazırlıklar tamamlandı.

Konumuz Budaklama olunca bende rahat durmadım tabiki... Üst kata çıkan merdivenin yanındaki duvar ne zamandır gözüme boş görünüyordu... Duvarımıza eğitime iki gün kala şöyle bol boya çatlatmalı bir ağaç çalışıverdim.. Baykuşlarımızı, kuş evlerimizi de yerleştirince ağacımız daha da canlandı...



Müge Hanım, Evdoksia Hanım, Elçin Hanım, Gülseri Hanım derken kadro yavaş yavaş toparlandı...



Objelere uygulanacak renklere karar verildikten sonra boyamalar başladı... İşte tam da bu sırada yetişen Dilek Hanım da gruba katıldı.



Budaklama Tekniği ile başlayan dersimizde en şanslı Gülseri Hanım'dı... Daha önceden boyayarak hazırladığı sehpası ile  derse yazılma sırasında olduğu gibi boyamada da ''birinç'' oldu :))

Gülseri Hanım'ın sehpasına budaklama tekniği çalışmadan önce masif görünümü kazandırmak için Ece kolları sıvadı bile...


Bıçak cetvel yetmez tornavida da kullanacağız...


Buyrun tornavida takımı geldi...


Sıra matkapta...



Elimde matkap beklerken James Bond pozu vermeden de olmazdı...




 Ece Hanım'a bakar mısınız nasıl keyifle yapıyor çalışmaları. Eee böyle keyifle ve severek yapılan işler de harika oluyor tabiki...






Gülseri Hanım bir ara ''Ay ay ay sehpama neler oluyor, ben onu boyamak için çok uğraşmıştım'' diye telaşa kapıldı... Sabırlı olun Gülseri Hanım bakın birazdan neler olacak :))









Bakar mısınız... Nasıl? Düz sehpamız Ece Hanım'ın sevgiyle dokunuşundan sonra ne hale geldi.... Evet Gülseri Hanım'ın yüzünü güldürdük... Hadi bakalım diğer yarısı için sıra sizde Gülseri Hanımcım.





Veeeee işte sehpa tamamlandı...


Yağlı boya ile budaklama bitti sıra akrelik boya ile budaklama yapmakta;







 Müge Hanım'ın çalışmasında da sonuç harikaydı...





Daha sonra kutunun rengine uygun bir kumaş ile kutunun içi kaplandı.




Hayrunisa Hanımın tepsisine ne demeli,






Çiğdem Hanım'ın şemsiyeliği










Elçin Hanım'ın ekmek sepeti;



Evdoksia Hanım'ın mutfağı için çalıştığı kutu;









Hepsi ayrı ayrı sanat eseri oldu doğrusu...

Sabah gecikmesine rağmen arayı kısa sürede kapayan Dilek Hanım, objesinde hem mum eskitme hem masif görüntü hem de budaklamayı birleştirdi...








 Emine Hanım ve Sibel Hanım'ın objelerinde ise rölyef pasta ile budaklama çalışıldı...







Emine Hanım'ın yazlığı için yaptığı pano polyester deniz yıldızı ve kabuklar eşliğinde hamur kabartma ile tamamlandı...

Sibel Hanım'ın çalışması bittiğinde ise harika bir çantası vardı artık...










Öğlen verilen ufak bir aradan sonra sıra Metal Görünümlü Ahşap boyamadaydı...






















Dolaplar, kutular, ütüler derken süremizin sonuna geldik... Ne yazık ki yine zamanın nasıl geçip gittiğini anlayamadık... Hani saatlere bakmasak sanırım gece yarılarına kadar çalışmalar aralıksız devam edebilirdi..

Hımmmm acaba bir sonraki dersi pijama partili mi yapsak? :))))

 Misafirlerimizi yolcu edip, atölyeyi de birazcık toparladıktan sonra artık sıra yorgunluk atmaya geldi...




Tatlı sohbetler ve güzel yemeklerimizle günü tamamladık..



Veeeee son olarak ;

Atölyeme gelerek değerli zamanlarını bizlere ayıran ve o öpülesi elleri ile her biri ayrı ayrı şahaserler yaratan misafirlerimize çok çok çok teşekkür ediyorum....

Yapılan tüm hazırlıkların öncesinde ve sonrasında bana verdikleri destek, yardım ve sevgilerinden dolayı üç meleğim Seval, Özlem ve Rabia'ya çok çok çok teşekkür ediyorum...

Ve tabiiki yoğun çalışma saatlerine ve uğraşacak bir çok işi olmasına rağmen bizleri kırmayıp her ay birgün dahi olsa zamanını, bilgisini, tecrübesini ve sevgisini cömertce bizlere sunan Ece Aymer'e kocaman kocaman kocaman TEŞEKKÜRLER....




İyi ki varsın Ece'cim seni çoooooook seviyoruz.


Bir sonraki seminerde görüşmek dileğimle, bol renkli ve boyamalı günler...

Süeda Erduran



5 yorum:

  1. çok kıskanıyorum diyorum sizeeeee !!!!

    YanıtlaSil
  2. Canım Süedacım.... Hikaye kitabı okur gibi okudum vallahi.. O güzel günü tekrar yaşadım adeta... Nasıl güzel ve çabuk geçiverdi değil mi? Ben hala İstanbul sokaklarında, bir o yaka, bir bu yaka koşuşturuyorum.. Senin hikaye pek bir iyi geldi sabah sabah... Bu enerji ile, işlerimi bitirip feribotla, ben bir BUrsa'ya gidivereyim artık...Bu muhteşem günde emeği geçen herkese çok çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Ya hepsi harika ama birkaç sorum olacak budaklamalri kıl fırça ilemi sürüyorsunuz? Budaklama bitince tekrar yağlıboya ile eskittinizmi ? Rolyefte rölyefi sürüp ince olarak sanırım sonra budakla geçip kurumasini bekleyip boyuyorsunuz anladığım kadarıyla birde metal görünümünden bişey anlamadim çok sordum kusura bakmayın. :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Budaklamayı eğer yağlıboya ile yapıyorsak objemizin zeminini akrilik boya ile boyadıktan sonra yağlıboya fırçası ile yağlıboyamızı sürüp daha sonra budaklama aparatı ile budak şeklimizi veriyoruz üzerini de yine yumuşak bir yağlıboya fırçası ile hafifçe süpürüyoruz.

      Rölyefle yapılan budaklamada rölyef sürülmeden önce yine obje bir kat akrilik boya ile boyanıyor, üzerine rölyef pasta sürülüp budaklama aparatı ile şekil veriliyor. Kuruduktan sonra boyanıyor ve hafifçe zımparalanıyor.

      Metal görünüm için deniz süngeri ve stencil fırça yardımı ile boyama yapılıyor. Burnt sienna, siyah, patina ve metalik bakır renklerinin karışımı ile doku veriliyor.

      Umarım yardımcı olabilmişimdir. İyi günler...

      Süeda Erduran

      Sil
  4. İnanılmaz güzelsiniz . Yaptıklarınızı okusam mı fotoğraflara bakıp bakıp iç mi çeksem. Oysa ne kadar çok isterdim o derste olmayı. Ellerinize sağlık, yüreklerinize sağlık. Allah nasip ederse bir sonraki İstanbul dersinde sizinleyim. Kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil